Lichen sclerosus (‘Liken skleroz’ diye okunur),vücudun belli bölgelerindeki cilt dokusunun incelmesi ile kendisini gösteren kronik ve vücudun kendi kendine saldırmasıyla meydana gelen (otoimmün) bir deri hastalığıdır.
Sıklıkla genital bölgede iç ve dış dudaklar, klitoris, perine (vajina ile anüs arası alan),anüs ve vestibulum (vajina girişi) bölgelerini tutmaktadır. Bazı durumlarda üst kol, meme ve gövdede de görülebilmektedir.
Kadınlarda, erkeklere göre 10 kat daha fazla görülen lichen sclerosus menopozda olsun olmasın her yaştaki kadını etkileyebilmektedir.
Erkeklerde ise penis ve sünnet derisinde izlenebilmektedir. Erkeklerdeki ismi ‘balanitis xerotica obliterans’ dır. Özellikle sünnet olmamış erkeklerde görülmektedir.
Lichen sclerorsus genetik bir hastalıktır diyemesek de, genetik olarak geçiş olabildiği de görülmektedir. Kendisinde liken hastalığı olanların %15’inin ailesinde de aynı hastalık olduğu görülmektedir.
Lichen sclerosus hastalığının tam olarak nedeni bilinmemektedir. Otoimmün bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Otoimmün hastalıklar genel olarak vücudun kendi hücrelerini yabancı bir hücre olarak görüp saldırması ile karakterizedir. Ortamda “yangı” yani inflamasyon söz konusudur. İnflamasyon, enfeksiyondan farklıdır. Ortamda mikrobik bir durum bulunmamaktadır. Bu yüzden temas ile başkasına geçmez.
Bu otoimmün durumun ortaya çıkışında genetik, hormonal, irritan (tahriş edici) ve travmatik nedenlerin etkili olabileceği düşünülmektedir. Lichen sclerosus hastalığının vücut hijyeni ile ilişkisi de bulunmamaktadır.
Lichen sclerosus en sık genital alanda belirti vermektedir. Özellikle dış genital bölgede kaşıntı, yanma, batma, ağrı gibi şikayetler ortaya çıkmaktadır. Pantolon, tayt ve jean giyiminde tüm bu şikayetler daha da artmakta, kişilerin günlük hayatları ciddi bir biçimde olumsuz yönde etkilenmektedir. Genital bölgedeki kaşıntı (pruritis vulva) oldukça rahatsızlık vericidir.
Lichenden etkilenen bölgelerde ciltte incelme, yama şeklinde beyazımtırak, bazen de kızarık ve mor alanlar izlenebilmektedir. Kaşıntıya bağlı kabarma ve kanamalar da olabilmektedir.
Lichen sclerosus bazen hiç bir belirti vermeden şans eseri jinekolojik muayene sırasında da fark edilebilmektedir.
Lichen sclerosus tanısı hastaların şikayetleri ve tutulan bölgenin basit bir jinekolojik muayenesi ile konulabilmektedir. Ancak kesin tanı, biyopsi ile alınan cilt dokusunun patolojik incelemesi konulmaktadır. Biyopsi, tedavideki süreci izlemek için de tekrarlanabilmektedir.
Lichen sclerosuslu hastalarda ciddi sonuçlara nadiren rastlanmaktadır. Ancak çoğu hastada hayat kalitesini bozan durumlar oluşabilmektedir. Bu durumlardan en sık lichen sclerosus vajina girişini veya iç dudakları tuttuğunda karşımıza çıkmaktadır.
Cinsel ilişkide ağrı: Vajina girişindeki daralmaya bağlı olarak, ‘cinsel ilişkide ağrı’ (disparoni) sorunu meydana gelebilir. Bazen de her ilişki sonrasında perine bölgesinde yırtıklar, sıyrıklar, kanama ortaya çıkmaktadır.
İdrar yapmada güçlük: Lezyonlar idrar deliği çevresine yerleşirse idrar yapmada güçlüğüne neden olabilir.
Labial Füzyon (Genital Dudaklarda Yapışma): Kimi hastalarda ileri dönemde labial füzyon (Genital dudakların birbirine yapışması) gibi sorunlara da yol açabilir. Bu şekilde hem idrar yapma, hem de cinsel ilişkide problemler meydana gelir. İleri düzey hastalarda vajina girişini kapatarak adet görememe gibi problemlere bile neden olabilmektedir.
Gömülü klitoris: Klitoris bölgesinin tutan lezyonlarda klitoris gömülü hale gelip, orgazm sorunlarına (anorgazmi) yol açabilir.
Estetik Problemler: Bazı hastalarda küçük dudaklar tamamen silik bir hale gelebilir. Bu tarz estetik görünümdeki değişimler ise kişide özgüven eksikliğine ve cinsel ilişki sırasında utanmaya neden olabilmektedir.
Cilt Kanseri: Lichen Sclerosus’un en ciddi sonucu ise hastaların %5’inde meydana gelebilen ‘Squamöz hücreli kanser’ dir. Vulva kanseri riskini bertaraf etmek için tedavi öncesi biyopsi alınması şarttır. Diğer taraftan, erkeklerdeki penis kanseri riskini de arttırmaktadır. Tedavide gecikilirse ve enflamatuar süreç kontrol altına alınamazsa kanserleşme süreciyle daha sık karşılaşılmaktadır.
Lichen sclerosus cinsel ilişki ile partnere geçmez yani bulaşıcı bir hastalık değildir.
Lichen sclerosus hastalığının sebebi tam olarak bilinmediği için ne gibi önlemler alınacağı da net değildir. Ancak genel olarak alınabilecek bir takım önlemler bulunmaktadır.
Öncelikle kronik irritan (tahriş edici) maddelerden kaçınılmalıdır. Kokulu ve renkli tuvalet kağıtları, sert pedler, sıkı pantolonlar, genital bölge deodorantları irritan maddeler arasındadır. Vajinanın sürekli sabun veya şampuanla yıkanması veya sürekli nemli kalması bu bölgenin fizyolojisini olumsuz etkiler. Mantar enfeksiyonları gibi kronik enfeksiyonlar da tahrişi arttırdığı için mutlaka tedavi edilmelidir.
Tanga veya sentetik iç çamaşırları yerine pamuklu olanların tercih edilmesi, genital bölge parfüm ve spreylerinden uzak durulması, banyodan sonra fön tutarak kurulamanın iyi bir şekilde yapılması alınabilecek diğer koruyucu önlemler arasındadır. At veya bisiklet binmeden kaçınılması da semptomları azaltmaktadır.
Lichen sclerosus sorunu yaşayan hastalar tiroid hastalıkları gibi diğer otoimmün hastalıklar açısından da araştırılmalıdır. Ayrıca lichen simplex, psoriasis (sedef hastalığı),vitiligo ve morphoea gibi bazı cilt hastalıkları yönünden de tetkik edilmelidirler.
Lichen sclerosus hastalığının kesin tedavisi bulunmamaktadır. Yalnızca semptomatik tedavi yani var olan belirti ve şikayetlerin tedavisi mümkündür. Cinsel organlarda meydana gelen lichen sclerosus hastalığı herhangi bir şikayete sebep olmasa bile koruyucu önlemler ve tedaviler uygulanmalıdır. Çünkü bu bölgede lezyonların hızla çoğalması idrara çıkma, adet görme ve cinsel ilişkiye girmede sorunlar ortaya çıkararak hastaların hayat kalitesini ciddi ölçüde etkileyebilmektedir.
Kortizon içeren kremler özellikle enflamasyonu (yangısal süreci) baskılamada oldukça etkilidir. Genelde 'Clobetasol' (ultrapotent steroid) veya 'Mometasone' (potent steroid) içeren bu kremler bazen 2-3 ay, bazen de daha uzun sureli reçete edilebilmektedir. Genelde her gün kullanılan bu kremler, 2-3 aylık baskılama sürecinden sonra haftada 1 veya 2 kez kullanıma düşülmektedir.
Steroid kremlerin kontrolsüz kullanımları bazı sorunları da beraberinde getirebilir. Vajinanın iç kısma sürüldüğü takdirde vajinal mantar enfeksiyonlarına da zemin hazırlayabilir. Diğer taraftan uzun sureli kullanımda cilt dokusunun atrofi (incelme),kızarma, yanma gibi sorunları da oluşabilmektedir. Sorun daha da artabilir.
Lichen sclerosis tedavisinde A vitamini içeren retinoid grubu ilaçlar da kullanılabilmektedir. Özellikle genital dışı lezyonlarda daha sıkça tercih edilmektedir.
Lokal tedavilere cevap vermeyen çok ağır vakalarda çok nadiren de olsa; intralezyonel veya sistemik kortikosteroid tedavileri, acitretin, isotretinoin gibi oral retinoidler, methotrexate, ciclosporin gibi ilaçlar kullanılabilmektedir.
Menopoz dönemindeki hastalarda vajinal veya oral yoldan estrojen hormon takviyesi yapılabilir. Böylelikle estrojen eksikliğine bağlı semptomlar (atrofik vulvovajinit) da giderilmiş olacaktır. Testosteron içeren kremler de reçete edilebilmektedir.
Günümüzde uygulanan karbondioksit (CO2) lazer tedavileri önemli bir çığır açmıştır. Lazerin dokudaki termal (ısı verici) etkisi ile kolajen bağ dokusu artışı olmakta, böylelikle doku kendisini yenileyebilmektedir.
CO2 lazere eş zamanlı olarak Genital PRP (Platelet’ten Zengin Plazma) tedavileri de yapılabilmektedir. Kişinin kendi kanı alınarak hazırlanan plazma kısmı lichenden etkilenen bölgeye enjekte edilmektedir. PRP içindeki büyüme faktörleri de dokunun bağ dokusunun yenilenmesinde oldukça etkilidir.
Lichen sclerosis tedavilerinde lazer + PRP tedavileri oldukça etkilidir. Cerrahi bir işlem olmadığı için hiç bir riski de bulunmamaktadır. Uygulama sırasında çoğu zaman anesteziye dahi gerek yoktur.
Bazı çalışmalarda vücudun başka yerlerinden alınan yağ dokusunun etkilenen genital bölgelere enjeksiyonu (lypofilling),SVF (Stromal Vasküler Fraksiyon),Kök hücre tedavileri ile başarılı sonuçlar alındığı rapor edilmiştir. Ayrıca genital radyofrekans uygulamaları da oldukça gelecek vadetmektedir.
Karbondioksit Lazer, PRP, kök hücre (stem cell) ve Genital Radyofrekans (RF) uygulamalarındaki amaçlar kolajen bağ dokusunun uyarılmasıdır.
Vajina girişini kapatan lezyonlar cerrahi operasyonlarla çıkartılabilmektedir. Cinsel ilişkiye girmede sorunlar yaşayan hastalarda perineotomi (perinenin açılması),Fenton prosedürü (açılan kesi yerinin yatay şekilde dikilmesi) ve perineoplasti (perine onarımı) operasyonları yapılabilir. Vajina genişletme operasyonları nadiren gerekli olmaktadır.
Gömülü klitoris (Buried clitoris) durumlarında cerrahi olarak klitoris açık hale getirilebilmektedir. Bu şekilde orgazm sorunları giderilebilmektedir.
Biyopside kanser veya kanser öncüsü yüksek dereceli squamöz intraepiteliyel (HGSIL) lezyonu olanlarda da cerrahi şarttır.
Lichen sclerosis hastalığında; şikayetlerin en aza indirilmesi, kanser riskini azaltmak ve hayat kalitesini arttırmak için uzun vadeli takip ve tedavi önemlidir.
Otoimmün hastalıkların yönetiminde özel diyet uygulamaları son zamanlarda oldukça sık uygulanan ve hastaların fayda gördüğü uygulamalardır.
Lichen Sclerosus gibi vücudun kendi kendine saldırmasıyla ortaya çıkan tüm otoimmün hastalıkların temel nedenlerinden birisinin bağırsak duvarında yıllar içinde meydana gelmiş olan hasar olduğu hipotezinden yola çıkılır. Bu yaklaşımda yaklaşık 2 aylık süreçte glüten, kazein (süt proteini),şeker ve lektinden uzak durularak vücutta eksik olan vitamin ve mineraller yerine konulur. Bu süreçte hastaların çoğunda belirtilerin ve şikayetlerin hafiflediği, hatta kaybolduğu izlenmektedir.
2 aylık sürecin sonunda diyetten çıkarılan gıdaların teker teker eklenerek lichen belirtilerini tekrar ortaya çıkaran/arttıran gıdalar belirlenerek kalıcı olarak beslenmeden çıkarılır.
“Eliminasyon Diyeti” olarak adlandırılan bu diyet, bu konuda eğitimli ve deneyimli bir hekim ve/veya diyetisyen eşliğinde yapılmalıdır.
Kliniğimizde; lichen sclerosus hastalığı tedavisi için uygulanan karbondioksit (CO2) lazer ve Genital PRP ile oldukça başarılı sonuçlar almaktayız. Ayrıca kişinin kendi yağından hazırlanan SVF, Kök hücre tedavileri de çığır açmıştır.
Cinsel ilişkide ağrı, anorgazmi gibi sorun yaşayanlarda ise cerrahi tedaviler uygulamaktayız. Uygulanan medikal tedavileri ile hastalık kontrol altına alınabilmektedir.
Hikayeme başlamadan önce "Hera Kliniğe" çok çok teşekkür şükranlarımı dile getiriyorum. 26 yaşındayım 4 aylık evliydim eşimle ilk gece ilişkiye giremedik. Belki stresten yorgunluktan olmuştur diye düşündük ama olmadı 4 aydır denedik olmu...
Merhaba bu yazıyı okuyan arkadaşım. Bu yazıyı okuyorsan ve hiçbir şekilde vajinismusu yenemediysen Şenay hanım'a gitmelisin. Eşiöle 5 yıldır beraberiz ve 4 yıllık evliyiz. Evliliğim bu vajinismus iletti yüzünden karamsar, içine kapanık ...
Vajinismusun bir hastalık olduğunu ve benimde bu hastalığa sahip olduğumu araştırmalarım sonucu farkettim. Hera klinikte Servet Hocam ve Safinaz ablam sayesinde hastalığım 4 günlük süreç içerisinde çözüme kavuştu. Artık çözüm yolunu bul...
O zaman bir bebek haberide benden gelsin :) bende Mart ayında Safinaz Hanım yardımıyla vajinismustan kurtulanlardanım. Bugün de bebeğimizin kalp atışlarını duyduk. Tekrardan Süleyman beye, Şenay hanıma ve bütün çalışanlara teşekkür ederi...
Bir aylık bir evlilik hayatım vardı. Evlenmeden önce böyle bir hastalığı sahip olduğumu bilmiyordum. Evlendiğim gece başarısız geçmiş ve ertesi gün bir birlikteliğim olmuştu. Fakat hep korkum vardı ve bu korkular sürekli devam ediyor ili...
Merhabalar :) Ben 8 aylık evlilik süreciyle buraya geldim. Vajinismus olduğumu anladığımda bunu aşamayacağımı düşünmüştüm. İnternetten araştırdığımda karşıma Hera ailesi çıktı. 5 gün sonunda sorunumuzun büyük bir kısmını hallederecek bur...
Kaç doktora gittiysek olumsuz ve hoşgörüsüz karşılandık. Burası bize ilaç gibi geldi. Derdimizi çok kolay anlattık ve çözümleri bizi ve beni çok rahatlattı. 4 yıl boyunca birbirimize yaklaşamadık ama çok zor değilmiş, başardık! Mutylaka...