Vajinismus ve Gebelik

Vajinismusta ve Gebelik

“Vajinismus hastalığında penis vajinanın içerisine giremezken gebelik nasıl mümkün olabilir ki?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

Vajinismus hastaları gebe kalabilir mi?

Evet kalabilir. Hatta gebe kalan vajinismus hastası kadınlar, doğum zamanı geldiğinde vajinal yolla doğum bile yapabilir! Ancak vajinal yolla doğum yapmak dahi vajinismusu tedavi etmez; çünkü vajinismus bir “içe alma problemi” dir.

Gebe kalabilmek için kadının ovulasyon yani yumurtlama döneminde yumurta ile spermin buluşması yeterlidir. İlişki sırasında vajinanın derinlerine doğru penetre olan penis boşalma ile meni içerisinde olan spermlerin direk rahim ağzından tüplere doğru geçmesini sağlar. Bu esnada eğer yumurtlama gerçekleşmiş ise tüplerde yumurta sperm buluşur ve döllenme meydana gelerek embriyo oluşur yani gebelik meydana gelir.

Cinsel ilişki olmadan gebelik

Spermler gözle görülemeyecek kadar ufak ve çok ama çok hızlı hareket eden çoğalma hücreleridir. Erkek boşaldığında ortaya çıkan sıvı yani meni (semen),spermleri besleyen şeker gibi besinler içerir ve spermlerin hareket kapasitesini korumasını sağlar. Nadiren, penis vajina içine tam girmeden sürtünme ile vajina girişine boşalma gerçekleştiğinde dahi spermler vajina içine doğru akan semen sıvısı sayesinde tüplere ulaşabilmektedir. Bu durum, vajinismus hastalarının cinsel ilişki olmadan nasıl gebe kalabildiğini açıklamaktadır.

Kimi vajinismus hastalarında ise vajinada kasılma vardır ancak penis girişine biraz imkan verecek seviyededir. Bu durumda kasılma nedeniyle genellikle ağrılı ilişkiler yaşanmaktadır ama bu durum gebe kalmaya engel bir durum oluşturmamaktadır.

Normal doğum sonrası vajinismus hastalığı düzelir mi?

Bir şekilde gebe kalabilmiş olan vajinismus hastaları eğer vajinal yolla doğum yaparlarsa doğumdan sonra her şeyin normale döneceğini düşünürler. Pek çok vajinismus hastası vajinal doğumun düşüncesine bile katlanamazlar ve direk sezaryen ile doğum yaparlar. Bazı vajinismus hastası gebeler ise kendilerini zorlayıp doğumun son anına kadar bekleyerek vajinal doğum gerçekleştirirler. Bu durum çoğu zaman travmatik bir doğuma sebep olarak vajinismusu derinleştirebileceği gibi, travmatik bir durum olmasa dahi mevcut duruma pek bir katkı sağlamamaktadır.

Kliniğimize pek çok vajinal doğum yapmayı başarmış vajinismus hastası başvurmakta ancak doğumdan sonra da ilişkiye girmeyi denediklerinde aynı problemle karşılaştıklarını belirtmektedirler. Doğum ıkınarak dışarı itmektir, vajinismus ise kontrolsüz vajinal kasılmalar nedeniyle içe alım problemidir. Doğum yapmış olmak, vajinal kasların kontrolünü kazandırmamaktadır.

Her şeyden öte “anne-baba” olmadan önce tam anlamıyla “karı-koca” olabilmek, ilk önce vajinismus nedeniyle “tamamlanmamış” halde kalan evliliği tamamlamak çok önemlidir. Cinsel ilişki sadece çocuk sahibi olabilmek için değil sağlıklı bir ilişki için çok önemlidir. Böyle bir problemin ortasına bir bebeğin doğması problemi genelde daha da derinleştirmekte, zaten var olan sorunun üzerine anne –baba sorumlulukları da eklenince ilişkisel problemler de meydana gelmeye başlamaktadır.

Vajinismuslu gebeler tedavi olabilir mi?

Kesinlikle evet! Eğer gebelik riskli bir gebelik değilse, ideal şekilde gebeliğin 4. ile 7. ayları arasında tedavi olmak mümkündür. Bu tedavi sayesinde hem sağlıklı bir cinsel yaşama adım atılırken, hem de anne adayı tarafından vajinal doğum rahatlıkla planlanabilmektedir. Böylelikle hem anne, hem de bebek sezaryen doğumun riskleri ile gereksiz yere karşılaşmamış olacaktır. Vajinismuslu gebelerin tedavileri sadece bu konuda özelleşmiş doktorlar/terapistler tarafından yapılmakta olur Hera Klinik’in dört şubesinde de gerçekleştirilmektedir.

Bir vajinismus hastası öyküsü

“ Y.S. 47 yaşında 2 çocuk annesiydi. Kliniğe 30 yıllık evli olduğu eşi ile birlikte gelmişlerdi. Evliliklerinin ilk gününden beri vajinismus problemine sahip olduğunu, 1980’lerin sonu 1990’ların başında bu konu ile ilgilenen çok az kişi olduğunu, o zamanlar başvurulacak her yere başvurduğunu ama tam olarak tedavi olamadığını anlatmıştı.

Karşımdaki çift belli ki birbirini çok seven ve birbirlerine derin bağlarla bağlı bir çiftti. Yıllardır sürtünme yoluyla cinsel tatmin yaşamaya alışmışlardı. Bu hastalığı kabul etmiş, ona göre yeni bir cinsel hayat kurmuşlardı. Bu sürtünme ile gerçekleşen ilişkiler esnasında Y. Hanım 2 defa gebe kalmıştı. Benim gerçekten şaşırdığım nokta ise hastamın iki doğumunu da vajinal yolla gerçekleştirmiş olmasıydı. “Bunu nasıl başardınız, bir vajinismus hastasının vajinal doğuma cesaret etmesiyle pek karşılaşmayız?” diye sorduğumda bana; “ doğum anına kadar sancımı evde çektim, hastaneye gittim kolayca doğurdum hocam. Hem zor olan vajinadan bir şey çıkarmak değil ki, vajinaya bir şey sokmak!” demişti gülümseyerek.

Y. Hanım yakın zamanda anneanne olmuştu. Son zamanlarda sosyal medyada sık sık vajinismus hakkında yazılar ve 3 günde tedavi olan hastaların öyküleri çıkmaya başlamıştı. “Belki bu yaşta hala tedavi peşinde koşuyor diye düşüneceksiniz ancak ben ölmeden kendim bu duyguyu yaşamak, eşime de tam gerçek bir ilişki yaşatmak istiyorum. Beni tedavi edebilir misiniz?” demişti.

Hastamın düşüncesinin aksine ben bu düşüncesinden dolayı hem çok duygulanmış, hem de çok mutlu olmuştum. Aynı gün başladığımız tedavi tam da 3 günde sona ermişti. Tedaviden 1 gün sonra hastam ve eşimden gelen mesajda 30 yıldır devam eden problemin o gün sorunsuzca sona erdiği yazıyordu. 30 yılını devirmiş, 2 çocuk ve 1 torun sahibi olmuş olan bir çifte cinsel hayatlarını armağan edebilmiş olmanın bana verdiği mutluluk ise paha biçilemezdi!”